14-11-2013
NUH'UN GEMİSİNDEN ÇIKAN LEZZET; AŞURE...
Annemin yaptığından başkasını asla yiyemediğim tatlıdır, gerçi hoş daha geçen seneye kadar onu bile yemiyordum, geçen sene eşimin aşureyi iştahlı iştahlı yemesi beni gaza getirdi ve tadına bakmak istedim ve böylelikle benimde aşure sevdam başladı... Biz aşureyi Mersin’de hep puding kıvamında soğuk yenen bir tatlı olarak bildik ve hep o şekilde yaptık, Hollanda’ya geldiğimizde çok farklı aşure çeşitleriyle karşılaştık, e normal tabiki burdaki Türklerin hepsi farklı bir yöreden veya memleketten... Kimizi çorba gibi çok sulu yapıyor, kimisi sıcak sıcak tüketiyor, kimisi tuzlu kimiside etli yapıyor, ama herkes en çok kendi yaptığını beğeniyor ve yiyor, şahsen bende annemin yaptığından başkasını yiyemiyorum.
Aşurenin bilinen iki hikayesi var, birincisi; Nuhun gemisinin Cudi Dağına ulaştığı gün, yani Muharrem ayının 10unda gemini ambarından çıkan tahıllar kaynatılarak bir tatlı yapılır ve böylelikle aşure yapma geleneği başlamış olur, diğer rivayet ise; Kerbelanın akabinde Hz. Ali tarafları olan şiiler aç kalınca elindeki malzemelerden bir kazana koyup pişirirler, halan pişirilmesi sevap olan ve içinde 41 çeşit malzeme bulunması gereken tatlıdır...
Malzemeler
Yapılışı
Not: 1 tencereye bu kadar malzeme çok geldiği için pişirme işleminin ortasında kuru üzümleri attıktan sonra biz aşureyi 2 tencereye bölmek zorunda kaldık..